Tecrübe İle Sabit
Ne kadar önceden duymuş ve öğrenmiş olsanız
da bazı işler tecrübe olmadan aslında hiç öğrenilmiyor.
Bugün biraz daha eskiler
geldi aklıma. Öyle çok da eskiler değil biraz. İş yerinde ilk zamanlarım. Ne
varsa dikkatlice bakıp öğrenmeye çalışıyorum her şeyi. Adliyelerde UYAP adında
kullanılan bir program var ki tam bir banka. Kimin hakkında ne istiyorsanız
içinde bulabilirsiniz. Amerikan pilotlarının sadece F-18 savaş uçaklarında
kullandığı bir hedefleyici gözlük varmış. Bu gözlük de uçakla ilgili her bir
şey en ince ayrıntısına kadar bulunurmuş. Bu kadar bilgi ve ayrıntıda kafaları
inanılmaz karışırmış. Bundan dolayı pilotlar bu gözlüğe “Beyni Yakıcı”
derlermiş. Aynen bu şekilde ben de bu UYAP programına bu adı kullanıyorum. Tam
anlamıyla bir Beyin Yakıcı’dır.Her bir şeyi bulursunuz da bu kadar çok bilgi
olunca öğrenene kadar en büyük belanız olur. Ben daha bu programı genel işleyiş
olarak bile tam anlamıyla anlamadan bir bela daha çıktı başıma. İcraya gitmek.
İcraya giderken yanınızda ya avukat bulunur ya da avukatın elemanı. Müdürüm ilk
defa beni gönderirken yanımda deneyimli birisi olsun diye şöyle 30-35 yaşında
bir avukatın elemanıyla gönderdi. Adam uzun zamandır bu işle ilgilenen birisi.
Normalde bizimkilerden birisi ile gider
onlardan öğrenirdim işi ama personel azlığı böyle şeyleri mecbur kılıyor.
Gittiğimiz yer tek bir dosyanın adresi. Normal şartlarda en fazla yarım saat
içinde iş biter ve geri dönersiniz. Yani öyle çok zamanınızı almaz. Neyse
çıktık yola bizim deneyimli avukat elemanıyla. İşi iyi biliyor olduğundan bana
genel hatlarıyla biraz özet geçecek ve böylece biz hem onların dosyasını aradan
çıkartmış olacağız hem de ben biraz da olsa bir şeyler öğrenmiş olacağım. Biz
tam adrese vardığımızda adam arabasına biniyordu. Daha biz inemeden adam yola
koyuldu. Biz de arkasından tabi. Belki bir saat adamın arabasını taksi ile
izledik. Kafama da takılmıyor değil hani; biz polis değiliz sonuçta adamı niye
takip ediyoruz. Neyse dedim sonuçta deneyimli olan yanımdaki. O öğretecek ben
öğreneceğim. Adam bir sonra bir yere arabayı park etti ve dolmuşa bindi.
Bindiği dolmuş da bizim ters istikametimize gittiği için ve yakınlarda bir
kavşak olmadığı için dolmuşu takip edemedik. Ben döndüm benim öğretmene; madem
adamı kaybettik geri dönelim bari dedim. Adamı kaybetmiş olabiliriz ama aracı
halen burada. Mecbur bunu buradan almak için geri dönecek bekleyelim dedi. İyi
dedim madem bu işin usulü bu bekleyelim bari. Demez olaydım. 1 saat oldu, 2
saat oldu, 3 saat oldu adam ortada yok. Bir şey değil mesai saati de bitti
bitecek, biz halen adam bekliyoruz. Tabi bu kadar uzun zaman boyunca biz
ortadan kaybolunca müdürüm de merak etmiş aradı. Ne yapıyorsunuz siz hala dedi.
Bir bir her şeyi anlattım. Çabuk geri gel dedi bana. Ama adam halen arabasını
almaya gelmedi ki dedim. Ya bırak arabayı dön çabuk daireye dedi. Kalktık
gittik bizde. Bizim müdür de bir fırça attı bizim avukat elemanına görmeyin
gitsin. Meğer tek yapmam gereken adama yetişemedik diye tutanak tutup geri
gelmekmiş. 5 dakika bir yazı yazmam gerekiyormuş yani sadece. Ben zaten yeni
öğreniyorum her şeyi. Bir suçum yok yani. Neyse ki müdürüm de kabul etti
yanlışını. Benim hatam seni onla göndermem gerekirdi dedi. İcrada işe
başlayacağımı öğrenince de ilk iş olarak icra iflas kanunu baştan sona kadar
okumuştum oysaki. Ama anladım ki bazı şeyler gerçekten de tecrübe ile sabit
oluyor.
İyi senin öğretmen gaza gelipte ters yoldan adamı izlemeye kalkmamış. Sağlam aksiyon olurdu.
YanıtlaSilYeteri kadar aksiyon yarattı zaten o da eksik kalsın :D
YanıtlaSilöğretmene gel yaaa :D ne görev aşkıymış arkadaş :D
YanıtlaSil