Kral Çıplak
Tam 8 ay oldu ben memuriyete
başlayalı. Çalıştığım yer icra dairesi. Zaman burada öyle bir akıp gidiyor ki
anlayamıyor insan gerçekten de ne olduğunu. Daha dün mülakatta Başsavcı, Reis
ve Üye Hakimin önünde dizlerim titriyordu. Başsavcının odasının kapısından
içeriye girip önlerinde duran koltuğa giderken geçen süre içerisinde bile acaba
ne soracaklar diye düşünmeden edemiyordum. Bir bakmışım ki geçmişim son sınavı
da. Bir bakmışım ki başlamışım iş hayatında çalışmaya. Ve bir bakmışım ki geçmiş
sekiz ay ben gözümü açıp da kapayıncaya kadar.
Adam güzelce bir sırıtıp ne dese beğenirsiniz: “Ah buralara
kadar gelmişsiniz zahmet etmişsiniz ama burası A.Ş. olduğu için burada bir şey
yapamazsınız. Bari size evimin adresini vereyim de oraya gidin”
Her
hatırladığım da bende tebessüm bırakan bir anıdır da bu; benim asıl yazıp da
anlatmak istediğim bu değil. Hazır hızımı almış da yazmaya başlamışken bunu da
ekleyeyim bari dedim. Artık sekiz ay olmuş görmediğim pek bir şey kalmamıştır
diye düşünüyordum içimden. Yine dış görevdeyim. Elimde bitirmem gereken 15 tane
dosya var. Tabi 10 tanesi her ne kadar “çakma adres” dahi olsa hepsini tek tek
ziyaret etmek zorundayım. Saat 4 falan olması lazım. Dosyalarımın hepsi bitti
sadece biri hariç. Açıp baktım dosyaya neyin nesidir diye. Bir bayancağızın
ismi yazıyor üstünde. Öyle çok da bir şey değil ya , anlaşmazlık çıkarsa evden
kesin büyük küçük bir şeyler gider. Gidiyoruz adrese bizim taksici eski boksör
müş bu arada. Yolda hiç sıkılmana imkan yok. Çünkü durmadan eski maçlarını
anlatır durur. Yine rakibini nakavt ettiği anılardan birini anlatırken yavaşça
gelmişiz adrese. Bir apartman dairesi. Beşinci kat ve asansör yok. Neyse spor
olur en azından derken kendimizi kapının önünde buluyoruz. Basıyorum zile ve bekliyorum.
Tam üç kez bastım aralıklarla. Evde kimsenin olmadığını düşünüp not yazmak
üzereydim ki kapı yavaşça açıldı. Üzerinde gecelik bulunan hoş bir kadın açtı
kapıyı. Anlattım durumu. Borcunuzdan dolayı adliyeden geliyoruz içerideki eşyaları yazıp çıkacağız diyorum.
Öyle bir borçlunun evine ilk defa gidildiğinde sanıldığı gibi her şey alınıp da
çıkılmaz. İlk önce tespit yapılması, ne var ne yok yazılması gerekir dosyaya.
Sonra gelseniz olmaz mı diyor bana. Yok diyorum elimde resmi yazı var girip
yazmam lazım. Hem izin vermiyorsanız zorla girecek değilim ama bu sefer polis
alıp da geleceğim diyorum. Tamam diyor kadın girin yazın bari. Giriyoruz
içeriye avukatın elemanıyla. Başlıyorum yazmaya. Bir adet şu marka şu ekran led
tv, bir adet şu marka dizüstü bilgisayar vs. diye gidiyor tutanak. Ben bunları
yazarken bizim elemanda durmadan bir şeyler söyleyip diyor. Şurda şu da var ,
burada bu da var. Derken bir sessizlik oldu. Baktım bizim elemandan ses yok.
Arkamı döndüğüm de gördüğüm manzara benim de sesimi istesem de çıkartamamama sebep
oldu.Hayır düşündüğünüz gibi elin de tabanca yada bıçak birisi beklemiyordu
bizi. Şöyle 40-45 yaşlarında, elleri belinde, anadan doğma çıplak bir adam
bakıyordu bize. Birden bu sessizliği bozarak ne yapıyorsunuz siz dedi. Şaşkınlık,
bende hala devam ederken adama sadece eşyaları yazıyoruz diyebildim. Adam da
hiç istifini bozmadan, olduğu yerden hiç kımıldama zahmeti göstermeden gözünün
ucuyla kendi şeyini gösterip “Madem yazmaya başlamışsınız benimkini de yazın
bari” diyiverdi. Adam tam salonun kapısın önünde duruyordu. Allahım dışarı
çıkmak istesem geçmem gereken çırılçıplak bir adamı aşmam lazım. Aklıma gelen
tek şey 155i arayıp beni kurtarın demek. Neyse ki kadın yalvara yakara adamı
içeriye götürdü de çıplak bir amca ile mücadele etmek zorunda kalmadım. Karşılaşabileceğim
onca durum gelirdi de aklıma, bu kadarına yok artık derdim.
hacı yanında boksör adam da varmış soksaydın ya götüne o pezevengin büllüğünü :D
YanıtlaSilo değilde anonim şirket olayı ne yaaa?? var mı böle bişey gerçekten?? kur şirketi yap borcu sonra biz anonimiz de :D anonime töbe borç virmem bundan gayrı :D 5 lira istesin yine virmem o derece :D
Yönetim kurulu arkandaysa aynen böyle. :D
Siliyi güldüm ha sabah sabah :)
YanıtlaSilSanırım eşyalardan fazlasını tespit etmişsin bir nevi CSI olay ekibi inceleme gibi olmuşsun ne diyelim eğlenceli olmuş olmalı;DD
YanıtlaSilTorunlarına anlatacağın bol miktarda hikaye ve dedenin kaynının kaynı Sherlock Holmes olduğunu bile söyleyebilirisn bu durumda..
İçine mi doğdu bilmiyorum :) Sherlock Holmes değil de en azından Cingöz Recai derim diye geçiriyordum içimden :)
YanıtlaSil